Kahkaha, Kabahatler Kanunu, Dezenformasyon !


14 Ekim 2012 günü Samsun Garage Bar’da organize ettiğim Madame Bovary Konseri sonrasında arkadaşlarımla Denizevleri’ndeki Simit Sarayı’nın önünde oturuyorduk. Simit Sarayı’nın 3 işyeri yanında bulunan yere gelen polisler işyeri sahibiyle tartışıyordu. Biz de Simit Sarayı’nda oturup laflıyorduk bu sırada. Bizim olayla, polislerle uzaktan yakından alakamız yoktu. Sohbet sırasında “sadece güldüm”. Bir polis memuru gelip kimliğimi istedi, gerekçesini sordum yüksek sesle gülüp çevreye rahatsızlık veriyorsun dedi. Ben de biri şikayet mi etti memur bey diye sordum, şikayet olmadığını buna kendisinin karar verdiğini söyledi. Yani ortada bir şikayet yok, ihbar yok, oraya benim için gelmemişler başka bir iş için oradalar ve güldüm diye bana işlem yapmak istiyorlar.

Kimliğimi vermek istemedim, çünkü gülmek suç değildir. Memurlara isimlerini ve kimliklerini defalarca sordum. Söylemediler, kimlik de göstermediler. Hatta bir keresinde oradaki komiser yardımcısı ismim Abuzer diye benle dalga geçti. Benim her cümlemden cımbızla bir şeyler çekip tutanağa yazdıran komisere tepki gösterdim. Neden sizin söyledikleriniz yazılıyor da benim konuştuklarım tutanağa girmiyor dedim, önemsemediler. Bu sırada ağzımı her açtığımda bana müdahale eden arkadaşlarım ve çevredeki insanlar da polislerle aramızdaki iletişimi daha zor hale getiriyorlardı. Olay 40-45 dakika sürdü sanıyorum…

Komisere, “eğer bir endişeniz olmasa şu anda gerçekten doğru bir iş yaptığınızı düşünseniz adınızı söylerdiniz, demek ki çekinceleriniz var, ben de bunun peşinden koşacağım” dedim, bana “sen psikolog musun” dedi. “Ben psikolog değilim, bir süre siyasetle uğraştım biliyorum neyin ne olduğunu” dedim, “siyaset kitabında böyle mi yazar” dedi komiser, ben de “kitabını okumadım deneyimsel öğrendim” dedim, “üye mi oldun partiye?” dedi, ben de “partiye katılmadım gayet Ak Parti gençlik kolları başkan yardımcılığı yaptım, şu anda da gayet bağlantılarım var, sizinle görüşeceğiz..” dedim.

Siyasetle uğraştığımı bu şekilde söylemem doğru değildi o an için ama polisler beni yasal haklarımdan mahrum ederek keyfi işlem yapıyorlar, dalga geçiyorlar, karşılarında sanki çocuk var gibi davranıyorlardı. Ne isimlerini söylüyorlar, ne de kimlik gösteriyorlardı. Ben de hakkı, hukuku bildiğimi böyle keyfi davranmalarının hesabını soracağımı belirtmek istedim.

Velhasıl-ı kelam ne tutanağı ne de cezai işlem belgelerini imzalamadım. Ama sanırım bana kabahatler kanunundan bir ceza gelecek. Buna itiraz edeceğim. Hakkımı kimseye yedirtmeyeceğim… (Polis Kürsüsü’nden biri, “o parayı ödeyecek binlerce polis çıkar, parayı onurundan ve şerefinden çok seviyosun demiş.” Paraya takmış nedense, evet ben o cezayı ödemeyeceğim çünkü suçlu değilim, ödersem gülmenin suç olduğunu kabul ederim.. Ve siz bu politik duruşu anlayamazsınız.. O para sizin gibi polis memurlarına maaş olarak ödenecek ayrıca, gidip bir vakıfa bağışlayacağım ceza tutarını.. Bağış makbuzunu da sayfanızda yayınlayacağım.. 😉 )

Bu olanlar sırasında oradan tanımadığım biri video kaydı almış, bunu ertesi gün öğrendim. Videoyu ben de kendi youtube hesabıma yükledim. Eğer bir korkum olsa, yaptığımdan pişmanlık duysam kendi kaydımın olduğu videoyu, kendi hesabıma koymazdım. Sonra Facebook’ta “Polis Kürsüsü” isimli sayfanın yöneticileri bu videoyu alıp bir güzel montajlamış. Montajlı videoya buradan ulaşabilirsiniz, orjinal video da burada. Bu videoyu Samsun Kent Haber Gazetesi referans göstererek SKANDAL.. SKANDAL.. başlığıyla haber yapmış. Montajlanmış video gayet maksatlı, videonun önünden arkasından parçalar birleştirilmiş ve görüntü sanki ben polisleri tehdit ediyormuşum gibi görünüyor. Bunu öğrenen bir arkadaşım gazeteye videonun orjinalini iletiyor. Ve gazete SKANDAL İÇİNDE SKANDAL diye başka bir haber yapıyor.

Ben bunlardan sıkıldım ve gazetenin genel yayın yönetmeni Haydar Bey’e ulaştım. Kendisi sağolsun beni dinledi ve yüzyüze görüştük. Olayın aslını kendisine anlattım, bunun ardından ASIL MAĞDUR BENİM başlıklı yeni bir haber yaptılar.

Bunların öncesinde Polis Kürsüsü sayfasında paylaşılan videonun altına yorum yazdım, kendimce kendimi anlattım. Ama bu çok gereksizmiş sonradan farkettim. Benim bilgim olmadan arkadaşlarım ve kuzenim sayfaya girip yorum yaptılar, yorumlarını facebook bildirimlerinden öğrendim. Sonra sayfanın takipçileri benim arkadaşlarımı toplayıp kendimi akladığımı filan sanmışlar, yine bana sallamışlar. Öyle bir niyetim olsa binlerce facebook arkadaşım var, yüzlerce twitter takipçim var, hedef gösterip o sayfayı asılsız videolar yayınlamak ve kişisel haklarıma saldırıya yapmak sebebiyle kapattırabilirim de. Şikayet edince yüzlerce insan kapanır yani o sayfa. Ama bunu da yapmadım.

İşin özeti şudur.. Bana keyfiyetten işlem uygulayan polisler var. Bu polisler gururlu, egoları yüksek. Sosyal medyada örgütlenip sendika kurmak isteyen binlerce polis var. Bu polisler ise beni kullanıyorlar, sendikaya ihtiyacımız var diye. Bir yurttaş olarak ben de isterim örgütlenebilmelerini, beni bilenler bilir örgütlü yaşamı savunduğumu haktan, hukuktan yana olduğumu. Ama bu Polis Kürsüsü sayfasındaki polisler terbiyesiz aynı zamanda, video montajlayıp ayıp ediyorlar. Küfürler, hakaretler ediyorlar. İçinde bulundukları durumları biliyorum, amiri de memuru da vatandaşı da hakaret ediyorlar bazen onlara, yanlış anlamasın kimse ama biraz sinirleri bozuk o polis memurlarının. Ama ben de varım bu olayın içinde, yasal haklarımı biliyorum, ölçülerimi biliyorum, benden ondan bundan demeden kimseyi ayırmıyorum, herkesin hakkını savunuyor, saygı duyuyorum. Herkes de bilsin ki hakkımı kimseye yedirtmem, bu polis olur, kaymakam olur umrumda değil.. Yaptığım her işin arkasındayım.

Ayrıcaaa.. Eminim orada bana işlem yapan memurlardan bazıları Polis Kürsüsü’nde bu olanları görüyordur. Gerçekten benim onları tehdit ettiğimi düşünüyorsalar bana dava açabilirler. Haklı olduklarını düşünüyorsalar onlar da bu işin peşini bırakmaz. Sadece onlar değil başkaları da beni dava edebilirler. Öyle olmaz facebookta küfür yazmak, hakaret etmek. Herkes ölçüsünü bilsin biraz lütfen..

Kahkaha, Kabahatler Kanunu, Dezenformasyon !” üzerine bir yorum

Yorum bırakın